Kaldırımlar Şiir İncelemesi
Kara gökler kül rengi bulutlarla
kapanık;
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir
kucakta;
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim yol
gitsin;
Ne sabahı göreyim, ne de sabah
görüneyim;
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Necip
Fazıl Kısakürek
Şiirin
Biçim Yönünden İncelenmesi
Şiirin
nazım birimi: dörtlüktür.
Şiirin
ölçüsü: 7+7=14’lü hece ölçüsüdür.
Şiirin
Ahenk Unsurları
Uyak
ve Redifler
1.
Dörtlük
--- ortasında
--- yürüyorum
2.
Dörtlük
--- kapanık
--- yıldırımlar
3.
Dörtlük
--- birikiyor
--- devler
4.
Dörtlük
--- annesi
---
insandır
5.
Dörtlük
---
kucakta
---
çocuğum
6.
Dörtlük
--- gitsin
--- fenerler
7.
Dörtlük
--- görüneyim
---
verin karanlıkları
8.
Dörtlük
--- boya
---
ateşi
Şiirdeki
Diğer Ahenk Unsurları
“Sokaktayım kimsesiz bir sokak
ortasında” dizesinde “k” ve “s” seslerinin tekrar edilmesiyle
aliterasyon yapılmıştır.
“Bana
düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta” dizesinde “a” sesinin
tekrarıyla bir ahenk sağlanmış, böylece asonans yapılmıştır.
Bu tür ses tekrarları
şiir boyunca yapılarak iç ahenk sağlanmıştır.
Şiir boyunca “kaldırımlar” kelimesi tekrarlanarak hem
şiirin ahengi güçlendirilmiş, hem de şiire anlam bütünlüğü kazandırılmıştır.
Şiirin
teması: yalnızlıktır.
Şiirin İçerik Yönünden İncelenmesi
Açıklama – Yorum
Şiirde, kelimeler ve dizeler
genellikle temel anlamlarında kullanılmıştır. Şiirde bulunan nesnelerin, gerçek
varlıklarıyla birlikte çağrıştırdıkları anlamlar da vardır. Ancak bu şiirin
sembolist bir anlayışla yazıldığını göstermez. Şiirde imgeler üzerine kurulu
kapalı bir anlatım söz konusu değildir. Bununla birlikte şiirdeki anlam çok da
açık değildir. Şair, açık bir anlatımla derinlik arasında paralellik
kurabilmeyi başarmıştır.
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak
ortasında;
Şiirin birinci dörtlüğü
son derece açıktır ve şairin kaldırımlardaki yolculuğunun başlangıcıdır. Şair,
ıssız bir sokakta ardına bakmadan yürür ve yolunun karanlığa saplandığı
noktada, ilersini göremediği bir yerde bir hayalin onu beklediği sanısına
kapılır. Pek çok insanın zaman zaman karanlık sokaklarda yaşadığı bu his, şairi
etkisi altına almıştır.
Kara gökler kül rengi bulutlarla
kapanık;
İkinci dörtlükte şair,
bulunduğu ortamı anlatır ve ardından kendisiyle yoldaşı kaldırımları
özdeşleştirir. Gece olması nedeniyle gökyüzü kararmıştır ve gri bulutlarla
kaplıdır. Yıldırımların evlerin bacalarını kolluyor olması şairin onlara insani
bir özellik kazandırdığını gösterir. Şair, burada kişileştirme (teşhis) sanatı
yapmıştır. Anlatılanlara bakarak havanın yağışlı olduğu anlaşılıyor. Bu durum
kaldırımları daha da ürpertici hale getirmektedir.
İçimde damla damla bir korku
birikiyor;
Üçüncü dörtlüğe,
yalnızlıktan dolayı bir korku hâkimdir. Bu korku bulunduğu ortamı algılayış
şeklini de etkilemektedir. Şairin içinde gittikçe bir korku birikir. Biriken bu
korkuyla şair, her şeyi farklı görmeye başlar. Cansız nesneleri devlere,
evlerin pencerelerini gözüne mil çekilmiş âmâlara (görme engelli) benzetir.
Dörtlükte,
benzetme ve kişileştirme sanatları vardır:
“Üstüme camlarını hep simsiyah
dikiyor” kişileştirme (teşhis)
“Gözüne
mil çekilmiş bir âmâ gibi evler” benzetme (teşbih)
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların
annesi;
Şair, dördüncü
dörtlükte adeta kaldırımlara sığınır. Nitekim kaldırımları çilekeş yalnızların
annesi olarak tanımlar. Kaldırımların içinde yaşayan bir insan olduğunu
söyleyen şair, iç dünyasını dışa vurarak adeta kaldırımlarla kendisini
özdeşleştirir. Öyle ki “duyulur ses kesilince sesi” diyerek adeta kaldırımlarla
iletişim kurar. “Kaldırımlar, içimde
kıvrılan bir lisandır” diyerek söz konusu özdeşleşmeyi doruk noktasına
çıkarır.
Kaldırımlar, gündüz
herkesin geçtiği, kalabalık ortamların olduğu bir yerdir. Gece herkes
uykudadır. Bu nedenle kaldırımlara sessizlik, karanlık ve yalnızlık hâkimdir, tıpkı
şairin iç dünyası gibi.
Dörtlükte geçen “kaldırımlar” kelimesinde tekrir sanatı
(sözün etkisini arttırmak için bir kelimenin yinelenmesi sanatı) vardır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir
kucakta;
Şair, beşinci dörtlükte
kaldırımlara olan bağlılığını dile getirir. Kaldırımlara öylesine bağlıdır ki
ölüm anında bile olsa, onu yumuşak bir kucağa yeğler. Kaldırımlara anne kimliği
yükleyerek ona ne derece yakın olduğunu belirtir.
Şair, geceden ve
kaldırımlardaki yürüyüşünden memnundur. Bu yüzden sabahın olmasını istemez.
Çünkü şair, kaldırımlarda yalnız yürümektedir. Sabah olunca herkes uykudan
uyanacak, kaldırımlarda yürümeye başlayacak ve şairin yalnızlığı sona
erecektir.
Ben gideyim, yol gitsin, ben
gideyim yol gitsin;
Altıncı dörtlükte şair,
kaldırımlarındaki yürüyüşünün adeta tablosunu çizmiştir. Kaldırımlardaki
yürüyüş, bir akış gibi sürüp gitmektedir ve şair bunun devam etmesini
istemektedir. Kaldırımların değişmez müdavimleri aç köpekler ve şairin
kaldırımlardaki gölgesi tabloyu tamamlayan unsurlardır. Gecenin sessizliğini
bozan ise şairin ayak sesleridir.
Şair, burada gölgesini zafer tâkına; fenerleri de sele benzeterek teşbih (benzetme) sanatı
yapmıştır.
Ne sabahı göreyim, ne de sabah
görüneyim;
Şair, kaldırımlarda
yürürken elbette zamanın da akıp gittiğinin farkındadır. Zaten şiirde gece ve
gündüzün kaldırımlarda nasıl bir etkisi olduğu karşılaştırmalı olarak
anlatılmaktadır. Şair, bir yandan gece yolculuğunun sürmesini istemekle
birlikte, sona ereceğinin de farkındadır. Bu durum aynı zamanda kalabalıklardan
kaçıp yalnızlığa sığınmanın da bir ifadesidir.
Şair, burada
karanlıkları ıslak bir yorgana benzeterek teşbih (benzetme) sanatı yapmıştır.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan
boya;
Bu dörtlükte vurgulanan,
şairin nasıl bir ölüm istediğidir. Öyle ki şair, ölüm anında dahi kaldırımlarda
olmak, son nefesini kaldırımlarda vermek istemektedir. Herkes için yeni bir
günün başlangıcı, onun için bir sondur. Kaldırımlarla özdeşleşen ve geceleri
yaşadığını hisseden şair için sabah, ölümle eş değerdedir. Çünkü o,
kaldırımların karasevdalı eşidir.
Dil
ve Anlatım
Şiir sade, yalın bir
dille yazılmasına rağmen, imgelerle ve çağrışımlarla yüklü bir anlatımı vardır.
Şair, iç dünyasını kaldırımlar, sessizlik ve karanlıkla somutlaştırmıştır.
Genel
Değerlendirme
Necip Fazıl Kısakürek’in Kaldırımlar şiiri şüphesiz yalnızlık üzerine yazılmış en etkili şiirlerden biridir. Şiir, okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulacağı ve etkileneceği çağrışımlarla anlatılmıştır. Şairin iç dünyasını yansıtan, onu kaldırımlarla özdeşleştiren, benzerine az rastlanan bir şiirdir.