Üç İstanbul Roman İncelemesi

Eser Hakkında

Mithat Cemal Kuntay’ın tek romanı “Üç İstanbul” ilk olarak 1938 yılında yayınlanmıştır. Yazar, eserinde II. Abdülhamit, II. Meşrutiyet ve Mütareke dönemlerindeki İstanbul’u anlatmıştır. Romanda Adnan karakteri üzerinden toplumun yaşamış olduğu bu üç ayrı dönem ve meydana gelen değişimler anlatılmıştır.

Romanın Özeti

Albay Salim Bey, 93 Harbi’nde şehit düşmüştür. Bunun üzerine karısı Naciye ve oğlu Adnan, İstanbul’a gelirler. Adnan, eğitim görmesi için Darüşşafaka’ya yerleştirilir. Önce Darüşşafakayı daha sonra Mekteb-i Hukuku başarıyla bitiren Adnan, bir gazetede edebiyat üzerine yazılar yazmaya başlar. Aynı zamanda “Yıkılan Vatan” adında bir roman üzerinde çalışmaktadır.

Aksaray’daki küçük evinde veremden yatan annesiyle yoksul bir hayat süren Adnan, hayatını yazarlık ve öğretmenlikle yaparak kazanmaya çalışır. Maliye Nazırı’nın kızı Süheyla’ya edebiyat, Erkan-ı Harp Müşiri’nin kızı Belkıs’a tarih dersleri verir. Belkıs, Miralay Hüsrev’le evlidir. Miralay Hüsrev zengindir ve karısı Belkıs’ı sevmemektedir. Süheyla, Adnan’a âşık olur. Adnan ise Belkıs’a âşıktır. Adnan, Süheyla ile Belkıs arasında kalmıştır.

Adnan, Selanik’te gizli kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girer. Cemiyetin İstanbul’daki güvenilir adamı olur. Ancak Sakallı Vasfi’nin ihbarıyla hapse girer, kısa bir süre sonra serbest bırakılır.

İttihat ve Terakki iktidara gelir. Adnan, İstanbul’a döner. Sakallı Vasfi’yi İttihat ve Terakkiciler arasında görünce gözlerine inanamaz. Belkıs’ın babası Abdülhamit taraftarı olduğu için sürgüne gönderilir. Belkıs ve ailesi zor günler yaşamaya başlar. Evlerinin satışından sonra Belkıs kocasından boşanır. Adnan ise Belkıs’ı hâlâ sevmektedir.

İttihat ve Terakki’nin İstanbul’daki önemli adamlarından olan Adnan, avukatlığa başlamıştır ve her geçen gün serveti artmaktadır. Adnan’ın bu iyi günlerinde Belkıs, onunla evlenmeyi kabul eder. Nişantaşı’nda bir konak tutarlar. Adnan, âşık olduğu Belkıs’la evlenmiştir ancak onun dünyasına bir türlü ayak uyduramamaktadır; aralarında hep bir mesafe vardır.

Birinci dünya savaşı bitmiş, mütareke günleri başlamıştır. Adnan da arananlar arasındadır. Adnan, bu zor günlerde hem parasını hem de karısını kaybeder. Belkıs, zengin bir Rus prensiyle yakınlaşır ve Adnan’dan boşanır.

Mustafa Kemal, Samsun’a çıkmıştır. Adnan’ın tanıdığı pek çok kişi hem yurt dışında hem yurt içinde bir çürüme içinde yok olmaktadır. Adnan, Tepebaşı’nda bir otelde kalmaktadır. Eski dostlarından bir prensin daveti üzerine onların köşküne taşınır. Dört gözle Ankara’dan gelecek vekillik teklifini bekler ama Adnan’ı artık kimse önemsememektedir.

Adnan, kaldığı köşkte Süheyla ile karşılaşır. Süheyla, Adnan’ı hâlâ sevmektedir. Evlenirler. Adnan, tekrar avukatlığa dönse de bütün müşterilerini kaybetmiştir. Üstelik veremdir. Süheyla, eşinden gizli verdiği paralarla bütün işleri yürütür. Bir çocukları olur ve adını Salim koyarlar.

Adnan’ın hastalığı ilerleyince yazıhanesini kapatmak zorunda kalır. Son günlerini evinde geçiren Adnan, kısa bir süre sonra ölür. Cenazesi çok az kişinin katılımıyla kaldırılır. Süheyla, Adnan’ın kâğıtları arasında Belkıs’ın bir fotoğrafını bulur. Süheyla için artık sadece oğlu Salim vardır.

Romandaki Kişiler

Romanın başkarakteri Adnan’dır. Eserin başında 20 yaşlarında olan Adnan, romanın sonlarında öldüğünde 50 yaşlarındadır. Adnan, İstanbul’un üç dönemini de görür. Bunlar; II. Abdülhamit dönemi, İttihat ve Terakki dönemi ve Milli Mücadele dönemidir. Bu üç dönemde Adnan’da önemli değişmeler olur. İlk dönemde yoksul ve idealist bir genç olan Adnan, ikinci dönemde zengin ve ünlü biri, üçüncü dönemde ise hasta ve önemsenmeyen biri haline gelir.

Romanda yer alan Belkıs ve Süheyla yardımcı karakterlerdir. Bu karakterler başkahramanı tamamlayıcı niteliktedir. Bunun dışında romanda Şair Raif, Hidayet, Tevfik Hoca, Dağıstanlı Hoca, Salih Zeki, Erkan-ı Harp Müşiri, Miralay Hüsrev, Sakallı Vasfi, Maliye Nazırı gibi kırka yakın karakter yer alır.

Yazar, İstanbul’da yaşanan sosyal ve siyasal değişimlerin kişiler üzerindeki etkilerini ayrıntılı olarak işlemiştir. Bu karakterlerin bazıları uç noktalarda yaşadığı için değişimlerden daha çok etkilenmiştir.

Mekân

Romanın ana mekânı İstanbul’dur. 20.yüzyılın başlarındaki İstanbul’un belirli mahalle ve semtleri canlı bir şekilde romanda yer alır. Fakir semtler halkın inançlarıyla; zengin çevreler servet sahiplerinin bakış açısıyla verilmiştir. Romanda bazen yoksulların yaşadığı bir sokak veya ev, bazen de bir konak ya da sarayın tasviri görülür.

Eserin önemli yönlerinden biri, dönemin özelliklerini yansıtacak şekilde birçok mekâna içindeki eşyalarla birlikte yer vermesidir. Yazar, Mermer Yalı’yı, Hidayet’in konağını, insanları ve eşyaları o günleri yansıtacak şekilde işlemiştir.

Zaman

Roman Abdülhamit döneminden başlayarak Ankara hükümetinin kurulduğu yıllarda son bulan bir süreci işlemiştir. Bu dönem Osmanlının yıkılış günleri ile Ankara’nın doğuş günlerini İstanbul penceresinden izleyen bir dönemi kapsamaktadır.

Süre olarak Adnan’ın yaşantısına bakarak romanın 30-40 yıllık bir süreyi kapsadığı söylenebilir. Romandaki olaylar kronolojik olarak yazılmıştır. Adnan’ın yirmili yaşlarında başlayan asıl olaylar, onun ölümüyle sona erer.

Konusu

Eserde üç dönem (II. Abdülhamit, II. Meşrutiyet, Mütareke yılları) İstanbul’da yaşanan sosyal ve siyasal değişimler ve insanlar üzerindeki etkileri işlenmiştir.  

Dil ve Anlatım

Yazıldığı dönemin özelliklerini başarılı bir biçimde yansıtan roman, etkileyici bir gözlem gücüne sahiptir. Anlatıcı; olayları, kişileri, mekânı ve bunlar arasındaki ilişkiyi aktaran hâkim bakış açısına sahiptir.

Modern anlatım teknikleri kullanılsa da romanda geleneksel anlatım tarzının izleri görülür. Bunlardan en belirgini yazarın “olumsuzu gösterme” çabasıdır. Anlatıcı, hâkim bakış açısına sahip olduğu için; eserle okuyucu arasında yargı veren bir merkez olarak kendini sürekli hissettirir.

Genel Değerlendirme

Eserde, Osmanlı devletinin son dönemlerinden değişik portrelerin yanında; siyaset dünyası, töreler, kültür, gelenek gibi birçok alanda İstanbul’a dair ayrıntılar yansıtılmıştır. Eser, Türk romancılığının gelişimi açısından önemli bir aşamadır. Tarihi üç döneme ışık tutan eser, yazıldığı dönemin özelliklerini de yansıtan Türk edebiyatının klasikleri arasında yerini almış bir romandır.

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Yağmur Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Elli Kuruş Öykü İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi