Kayıtlar

net inceleme etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ferhunde Kalfa Hikâye İncelemesi

Resim
Öykü Hakkında “ Ferhunde Kalfa ” adlı hikâye, edebiyatımızın önemli yazarlarından biri olan Halit Ziya Uşaklıgil’e aittir. Hikâye, yazarın 1900 yılında yayınlanan “ Bir Yazın Tarihi ” adlı kitabında yer alır. Kitap, 1941 yılında yazar tarafından sadeleştirilerek tekrar yayınlandı. Hikâyenin Özeti Ferhunde, varlıklı bir ailenin yanına verilmiş, evin küçük hanımı Hesna ile birlikte büyümüş olmanın kendisi için bir ayrıcalık olduğunu düşünen genç bir kızdır. Tek hayali günün birinde evlenip kendi yuvasını kurmaktır. Hesna büyüdükçe, eve görücüler gidip gelmeye başlar. Sonunda Hesna, taliplerinden birini kabul eder ve evlenir. Bir oğlu olur, adını Sabit koyarlar. Hesna’nın oğlu da büyüyüp evlenir. Bu arada Ferhunde, hâlâ evlilik hayalleri kurmaktadır. Sonunda Ferhunde yaşlanır ve kendisini uzun süreden beri isteyen Sabit’in lalasıyla evlenmeye razı olur. Mekân Öyküde mekânlara fazla önem verilmemiştir. Olaylar genellikle konakta geçer. Zaman Öyküde zaman geniş tutulmuştur...

Serenad Şiir İncelemesi

Resim
  Serenad Yeşil pencerenden bir gül at bana, Işıklarla dolsun kalbimin içi. Geldim işte mevsim gibi kapına Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak, Ben aşkımla bahar getirdim sana; Tozlu yollarından geçtiğim uzak İklimlerden şarkılar getirdim sana. Şeffaf damlalarla titreyen, ağır Koncanın altında bükülmüş her sak Seninçin dallardan süzülen ıtır, Seninçin karanfil, yasemin zambak… Bir kuş sesi gelir dudaklarından; Gözlerin gönlümde açan nergisler. Düşen öpüşlerdir dudaklarından Mor akasyalarda ürperen seher. Pencerenden bir gül attığın zaman Işıkla dolacak kalbimin içi. Geçiyorum mevsim gibi kapından Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.                Ahmet Muhip Dıranas Şiirin Biçim Özellikleri Şiirin nazım birimi: Şiir dörtlükler halinde yazılmıştır. Şiirin tamamı beş dörtlükten oluşmuştur. Şiirin ölçüsü: 6 + 5 = 11’li hece ölçüsüdür. Şi...

Eylül Roman İncelemesi

Resim
Eser Hakkında  Mehmet Rauf’un yazmış olduğu “Eylül” Türk edebiyatında ilk psikolojik roman olarak kabul edilir. Eser, ilk olarak Servet-i Fünun dergisinde 1900 yılında tefrika edildi. 1901’de kitap olarak okuyuculara ulaştı. Eser, 269 sayfadır. Romanın Özeti Süreyya, karısı Suad’la birlikte babasının köşkünde yaşamaktadır. Rahatına düşkün bir adam olan Süreyya, bir dairede memurdur. Yaz aylarını babasının Bakırköy’deki şehre uzak bağ evinde geçirmek zorunda olduğu için sıkıntılıdır. Sürekli yaz mevsimini Boğaziçi’nde bir yalıda geçirmenin hayalini kurar. Ancak aldığı maaş bu hayalini gerçekleştirmek için yeterli değildir. Süreyya’nın halasının oğlu Necib, arada sırada köşke misafir olarak gelmektedir. Necib, çalışmadan geçinen, vaktinin çoğunu eğlence yerlerinde geçiren, evlenmekten kaçan bir gençtir. Suad, kocasına sevgiden çok şefkat ve sadakatle bağlı bir kadındır. Evliliklerinde eski heyecanların kalmadığını hisseden Suad, kocasını mutlu etmek için bir şeyler yapmak ...

Hişt Hişt Hikâye İncelemesi

Resim
Sait Faik Abasıyanık ’ın en sevilen öykülerinden biri olan “Hişt Hişt” adlı öykü, yazarın “Alemdağda Var Bir Yılan” adlı öykü kitabında yer almaktadır. Öyküde serim, düğüm, çözüm bölümlerinden oluşan belirgin bir olay yoktur. Anlatıcı, bir şeye kızmış ya da sinirlenmiş, neye sinirlendiği de bilmiyor. Zaten neye sinirlendiğinin de bir önemi yok. Önemli olan içinde bulunduğu ruhsal durumun, dış dünyayı algılayışını da etkilemesidir. Önce çevresindeki varlıkların doğal durumunu düşünüyor. “Otların yeşil olması, denizin mavi olması, gökyüzünün bulutsuz olması pekâlâ bir meseledir. Kim demiş mesele değildir, diye? Budalalık! Ya yağmur yağsaydı? Ya otların yeşili mor, ya denizin mavisi kırmızı olsaydı? Olsaydı o zaman mesele olurdu, işte.” Buradan anlıyoruz ki yazar, gündelik yaşamın her zamanki düzenini, olağan görüntülerini değiştirmek isteyen bir ruh hali içindedir. Ancak yazar, bu tutumunu da saçma buluyor. Gündelik gerçeklerin, alışılmışın dışına çıkma isteği, yazarın algılam...

Sırça Köşk Hikâye İncelemesi

Resim
Öykü Hakkında Sırça Köşk, Sabahattin Ali’nin ilk baskısı 1947 yılında yapılan aynı adlı kitabında yer alan, en etkili ve en çok okunan öykülerinden biridir. Öykünün Özeti İşi gücü olmayan, tembelliği ve rahat yaşamayı seven üç kişi bir şehre gelir. Şehirde “Sırça Köşk”ün gerekliliğine dair söylentiler çıkarırlar. Tüm şehir, işi gücü bırakıp bir Sırça Köşk yapar. Sırça Köşk’te yaşamaya başlayanlar rahat yaşamanın tadına varınca tüm halkı köşkün gerekliliğine inandırırlar. Zamanla halkta rahatsızlık ve sıkıntılar başlar. Ancak köşkle ilgili kafalarında ne kadar soru varsa uygun bir şekilde cevaplandırılır. Sırça Köşk’ün gerekliliğine inanırlar. Ancak halkta onlara bakacak güç kalmamıştır. Bunun üzerine Sırça Köşk’ün adamları halktan zorla yiyecek almaya, ayak direyenleri ise cezalandırmaya başlarlar. Kimse karşı çıkmayı göze alamaz. Çünkü Sırça Köşk’ü hiçbir gücün yıkamayacağına inanmışlardır. Halkın elinde bir şey kalmayınca, Sırça Köşk’ten çıkan bir emirle herkes elindeki son...

Diyet Hikâye İncelemesi

Resim
Öykünün Özeti Koca Ali, yaptığı kılıçlarla nam salmış bir demir ustasıdır. Sadece işini yapan, mütevazı bir yaşamı olan, içine kapanık, gizemli bir kişiliğe sahip olan Koca Ali, sadece savaş zamanları ortadan kaybolur, diğer zamanlarını kılıç yapmakla geçirirdi. Koca Ali, bir gün geç saatlere kadar çalıştıktan sonra yatsı namazı için camiye gitti. Dinlenmek için mesnevi de dinleyen Koca Ali, camiden çıktıktan sonra biraz dolaşmak istedi. Geç vakitte karşısına bekçiler çıktı. Bekçi başı Koca Ali’yi tanıdı ve onu, eve gitmesi için uyardı. Eve geldiğinde kapısını aralık gördü, ancak bunu pek önemsemedi, çünkü evinde değerli bir şey yoktu. Sabah olunca gece bekçileri kapısını çalıp arama yaptılar. Yerde kan lekeleri ve yeni yüzülmüş bir kuzu derisi buldular. O gece hırsızlık olmuş, bir kuzu ve para keseleri çalınmıştı. Bütün deliller Koca Ali’yi gösteriyordu. Koca Ali, her ne kadar itiraz etse de hırsızlık yaptığı hükmüne varılarak kolunun kesilmesine karar verildi. Kolunu kurtarma...

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Roman İncelemesi

Resim
Eser Hakkında Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılan “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı romanın ilk basımı 1961 yılında yapılmıştır. Anı biçiminde yazılan roman, dört bölümden oluşmaktadır. Romanın Özeti Birinci Bölüm: Büyük Ümitler Hayri İrdal, hayatını Halit Ayarcı ile tanışmadan öncesi ve sonrası olmak üzere ikiye ayırır. Hayatını anlatmaya çocukluğundan başlar. Yoksul bir ailede doğup büyümesine rağmen mutlu bir çocukluğu vardır. Asıl doğum günü olarak belirttiği gün, dayısından hediye olarak bir saat aldığı gündür. Saati incelemeye, içini sökmeye ve kurcalamaya başlar. Böylece saatlere olan merakı gittikçe artar. Zamanının çoğunu Nuri Efendi’nin muvakkithanesinde geçirir. Ancak Nuri Efendi, ona pek iş yaptırmaz, o da ayak işlerine bakar. Nuri Efendi’nin ölümünden sonra Hayri İrdal, başka bir saatçinin, Asım Efendi’nin yanında işe başlar. Bir saatin çalınması nedeniyle işten çıkarılır. Bu olayın ertesi günü halası ölür. Ekonomik durumları kötü olduğu için babası, halası...

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Sanat Şiiri İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Yağmur Şiiri İncelemesi