Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Realizm Akımı ve Özellikleri

Resim
  Realizm Nedir Fransızcadan dilimize geçen realizm kavramı “realite” kelimesinden türetilmiştir. Realite: varlığı hiçbir biçimde yadsınamayan bir durum, bir olgu, bir nesne ya da nitelik olarak var olan şeylerin tümü, gerçeklik anlamına gelir. Realizm, ilk olarak 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da ortaya çıkmıştır. Kaynağı Auguste Comte’un ortaya attığı pozitivizm felsefesidir. Realist düşünce, olayların gerçeğe uygun yanını görmeye dayanan bir fikir anlayışıdır. Felsefe terimi olarak, düşünmenin temeli ve eylemin ölçüsü olarak gerçekliğe bağlanan ve sorunları yarar açısından ele alan, bilinçten bağımsız bir gerçekliğin var olduğunu öne süren ve bunu benimseyen tutum ve görüş olarak tanımlanır. Realizm, görsel sanatlarda doğayı olduğu gibi yansıtan sanat akımı, edebiyatta ise gözlem ve deneye dayanan edebi akım anlamlarına gelir. Edebi Akım Olarak Realizm Edebiyat alanında hayatın oluşumlarını gerçek çizgileriyle, nedenleriyle ele alan, kişileri, olayları, durum

Türk Edebiyatında Hikâye

Resim
  Hikâye nedir Hikâye (öykü); gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgi çekici bir biçimde anlatan kısa düzyazı türüdür. Hikâye, insanların ilk edebi ürünlerinden olan destanlarla birlikte doğmuş, ancak günümüze gelinceye dek önemli değişikliklere uğramıştır. Hikâyenin çağdaş anlamda edebi tür haline gelebilmesi 19.yüzyılda gerçekleşmiştir. Hikâyeler genellikle, insanı merkez alan edebi metinlerdir. Bütün hikâyelerde olay ve durumları aktaran bir anlatıcı vardır. Bu anlatıcı ayrıntıları belli bir bakış açısıyla ortaya koyar. Hikâyelerde hayatın belli bir kesiti ele alınır ve olayların içindeki kişiler belirgin özellikleriyle görünür. Hikâyelerde olaylar belli bir zaman ve mekânda geçer. Zaman ve mekâna ilişkin ögeler, hikâyedeki olayların akışını veya kişilerin özelliklerini doğrudan etkiler. Günümüz hikâyelerinin, önceki dönemlere göre giderek kısaldığı ancak anlatım bakımından yoğun bir yapıya kavuştuğu görülmektedir. Dünya edebiyatında Boccacio’nun “ Decameron ” adlı kitabın

Postmodern Roman Anlayışı

Resim
  Postmodern nedir Postmodern: modern sonrası ve ötesi anlamında kullanılan bir kavramdır. Bu kavram en genel anlamıyla geçmişte geçerli ve egemen olan değerlerden köklü bir kopuşu ifade ederken, Batı’da 1950 yılından sonra ortaya çıkan ve yerleşik estetik ilkeleri köktenci bir biçimde değişime uğratan bir akımdır. Postmodern düşünce, öncelikle felsefi bir hareket olarak ortaya çıkmış, mimaride bir yöntem olarak kullanılmış, tarih, politika ve ekonomide etkili olmuş, daha sonra edebiyat alanında da kendini göstermiştir.    Postmodern kavramı, 1960’lı yıllardan itibaren kullanılmaya başlamıştır. 1979 yılında Jean François Lyotard, “ Postmodern Durum ” adlı kitabıyla bir tartışma başlatmış, bu tartışmalar zamanla pek çok alana yansımış, sonuçta bir bütün olarak modernizmin sorgulanması ve aşılması arayışına dönüşmüştür. Bununla birlikte postmodernizmi yeni bir tarihsel evre olarak görmektense modernizmin kendi içinde bir aşaması ya da bir dönemi olarak görmek daha doğrudur. Post

Türk Edebiyatında Sembolizm

Resim
  Sembol Nedir Sembol genel anlamda “ evrensel bilgi ve gerçeklerin basit ve somut bir biçimde ifade edilmesi ” olarak kabul edilir. Sembol ile anlatılmak istenen en kesin ve açık bir biçimde ifade edilmelidir. Sembol evrensel bir dildir; dini, siyasi, askeri ve bilimsel alanlarda kullanılır. Bu tür semboller bütün insanlar için ortak anlam taşır. Edebi anlamda sembol ise karmaşık bir konudur. Şiir yazarken semboller kullanan bir sanatçının o an hissettiği duyguyu tam olarak anlamamız mümkün değildir. Ayrıca sembollerden, her zaman herkes tarafından aynı şeylerin anlaşılması da beklenemez. Örneğin “ mehtap ” kelimesi kimisi için hüzün, kimisi için gizem, kimisi için de sevgili anlamına gelir. Semboller sadece sanatçılar için farklı anlamlara gelmez, bu durum okuyucular için de geçerlidir. Sembolizm Nedir Sembolizm; duyguları, izlenimleri ve sözlerdeki musikiyi öne çıkaran, görünmez sonsuz gerçekliğin ancak sembollerle yansıtılabileceğini savunan edebiyat ve sanat akımıdır. S

Ferda Şiir İncelemesi

Resim
  Ferda               - Bugünün gençlerine - Ferda senin; senin bu teceddüt, bu inkılâb… Her şey senin değil mi ki zâten? Sen, ey şebâb, ey şehre-i behîc-i ümîd, işte mağkesin karşısında: Bir semâ-yi seher; saf o bîsehâb, ağûş-i lerzedârı açık, bekliyor… Şitâb! Ey fecr-i handezâd-ı hayât, işte herkesin enzârı sende; sen ki hayâtın ümidisin, alnında bir sitâre-i nev, yok, âfitâb, âfâka doğ, önünde şu mâzî-i pürmihen sönsün müebbeden. Sönsün müebbeden o cehennem; senin bugün cennet kadar güzel vatanın var: Şu gördüğün zümrüd bakışlı, inci şetâretli kızcağız kimdir, bilir misin? Vatanın… Şimdi saygısız bir göz bu nazlı çehreye –Allah esirgesin- kim bir nazarla baksa tahammül eder misin? İster misin, şu ak sakalın pâk ü muhteşem pîşâni-i vakarına, bir kirli el demem hattâ yabancı bir el uzansın? Şu makberi, râzıy olur musun, taşa tutsun şu serseri? Elbet hayır; o makber, o pîşâni-i vakûr kudsî birer misâl-i vatandır… Vatan gayûr insanların om

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Yağmur Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi

Elli Kuruş Öykü İncelemesi