Pir Sultan Abdal Nefes İncelemesi

Nefes

Güzel âşık cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi

Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi

Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük örnektir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi

Erelim Ali sırrına
Çıkalım meydan yerine
Can ü başı Hak yoluna
Koyamazsın demedim mi

Âşıklar harabat olur
Hak yanında kıymetl’olur
Muhabbet candan tatl’olur
Doyamazsın demedim mi

Pir Sultan Abdal şâhımız
Hakka ulaşır râhımız
Onik’imâm katarımız
Uyamazsın demedim mi

            Pir Sultan Abdal

Şiirin Biçim Yönünden İncelenmesi

Nazım biçimi: nefestir.

Nefesler, dini tasavvufi halk edebiyatı ürünleridir. Bektaşi şairlerince yazılan nefesler, törenlerde saz eşliğinde makamla okunurdu. Şiirlerin nefes olarak adlandırılma nedeni içsel duyguların konu edilmesidir.

Nazım birimi: dörtlüktür.

Ölçüsü: 8’li hece ölçüsüdür.

Uyak şeması: abcb dddb eeeb fffb gggb hhhb biçimindedir.

Şiirin Ahenk Unsurları

Uyak ve redifler

---cevrimizi
Çekemezsin demedim mi
---lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi   “-mezsin demedim mi” redif

---naçar
---saçar
---geçer                           “-açar –eçer” zengin uyak (kulak kafiyesi) 
Duyamazsın demedim mi  “-mazsın demedim mi” redif

---dilektir
---örnektir
---gömlektir                        “-tir” redif, “-ek” tam uyak
Giyemezsin demedim mi   “-mezsin demedim mi” redif

---sırrına
---yerine
---yoluna          “-ına –ine –una” redif, “-r –l” yarım uyak (kulak kafiyesi)
Koyamazsın demedim mi   “-mazsın demedim mi” redif

---harabat olur
---kıymetl’olur
---tatl’olur                            “-olur” redif
Doyamazsın demedim mi   “-mazsın demedim mi” redif

---şâhımız
---râhımız
---katarımız                       “-ımız” redif
Uyamazsın demedim mi   “-mazsın demdim mi” redif

Şiirdeki diğer ahenk unsurları

Şiirin genelinde “m, r” ünsüzleriyle aliterasyon; “e, i” ünlüleriyle asonans yapılarak iç ahenk sağlanmıştır.

Şiirin Anlam Yönünden İncelenmesi

Açıklama – yorum

Şairin ilk dizede seslendiği “âşık” derviş olmak isteyip olamayan kişidir. Rıza lokması da “ilahi aşk”tır. Şair, bu dörtlükte derviş olmanın zorluklarını dile getiriyor. Bu yola girmenin rıza ile yani canı gönülden olacağını hatırlatıyor.

Şair göre bu lokmadan yemeyenler çaresiz kalır. O kadar çok ağlarlar ki gözleri kan çanağına döner. Ancak üzülmelerine gerek yoktur. Çünkü durum geçicidir. Ancak âşık bunu hiçbir zaman bilmeyecektir.

Dervişlik denilen şey bir dilektir. Bu dileği bilenler içinse büyük mutluluktur. Yensiz yakasız derviş kıyafeti giymek zordur. O nedenle yürekten istemeyenler dervişliğin zorluklarına katlanamazlar. Burada sözü geçen “yensiz yakasız gömlek” dervişlerin dergâha girerken kıyafetlerini bırakıp giydikleri özel giysidir. Bunun tasavvufta simgesel bir anlamı vardır. Dervişlerin dünya malına ve mülküne önem vermediklerinin göstergesidir.

Derviş olmak diriyken kefen giymek gibidir. Bu da dünyevi isteklerden vazgeçmek anlamına gelir. Dervişler Ali’nin sırrına ermek için meydana çıkarlar. Bunun için canı, başı Hak yoluna koymak gerekir.

Âşıkların bahtı karadır, bu dünyada sıkıntı içindedirler. Ancak onlar katlandıkları sıkıntılar karşılığında Hak katında makbul olurlar. Bilen içinse dervişlerin muhabbeti candan tatlıdır ama herkes bu duruma katlanamaz.

Şair, son dörtlükte kendinden bahsediyor. Ancak kendinden bahsederken sanki başkasının ağzından sesleniyormuş izlenimi bırakıyor. Şair, dervişliğin zorluklarına katlanamayan âşığa seslenir. Bu yol zorlu bir yoldur. Bu yolun mürşidi Pir Sultan Abdal, katarı on iki imamdır. Bu yol Hakka çıkar.

Şiirin Konusu ve Teması

Şiirin teması; Allah aşkıdır. Bu temelde şair, derviş olmanın zorluklarını dile getiriyor.

Dil ve Anlatım

Şiirde 16. Yüzyıl Türkçesinin özellikleri görülür. Şairin yalın bir Türkçesi, özgün bir söyleyişi vardır.

Şiirde bazı tasavvufi kavramlar (âşık, rıza lokması, derviş, harabat) kullanılmış, bazı kelimeler de gerçek anlamının dışında kullanılmıştır.

Şiirde geçen “Erelim Ali sırrına”, “Onik’imâm katarımız” sözleriyle Ali’ye ve ehlibeyte bağlılık dile getirilmiştir.

Görüş, düşünce ve inançlarını açık, yalın ve içten bir Türkçeyle dile getiren şair, bu yolla şiirlerine derin anlamlar yüklemeyi başarmıştır.

Genel Değerlendirme

Pir Sultan Abdal’ın “Nefes” adlı şiiri, toplum tarafından sevilip benimsenmiş uzun yıllar boyunca dilden dile dolaşmıştır.

Tasavvuf düşüncesine ve Bektaşilik geleneğine uygun bir biçimde yazılmış şiirin anlatımında ince bir eleştiri sezilir. Bu eleştiri Hak yoluna girmiş ancak zorluklar karşısında yılgınlık gösteren âşıklara yöneliktir. 

EN ÇOK OKUNAN YAYINLAR

Yağmur Şiiri İncelemesi

Çoban Çeşmesi Şiir İncelemesi

Kaldırımlar Şiir İncelemesi

Otuz Beş Yaş Şiiri İncelemesi

Elli Kuruş Öykü İncelemesi